Cumartesi, Aralık 31, 2005

HEPÄ°NÄ°ZE MUTLULUK ,BAÅžARI VE ÅžANS DOLU YEPYENÄ° BÄ°R YIL DÄ°LÄ°YORUM...!!!


Sitemi ziyaret eden herkese
Mutlu yıllar diliyorum.
Bütün hayallerinizin 2006'da gerçekleşmesi dileğiyle...!
Ä°yi bloglamalar!

Perşembe, Aralık 29, 2005

ŞİFALI BİTKİLERDEN ÇAY OLARAK KULLANILABİLEN BAZILARI



Şifalı çay elde edilen şifalı bitkilerden bazıları şunlar:
IHLAMUR
Soğuk algınlığına ve öksürüğe karşı en etkili ve en yaygın olarak kullanılan doğal ilaçlardan biri olan ıhlamur, uykusuzluk, spazm ve kan dolaşımı bozukluklarında da kullanılır. Özellikle akşam saatlerinde fazla içmemeye dikkat etmek gerekir, çünkü fazla miktarda alındığında uykusuzluğa neden olabilir. Yapraklarında çok miktarda klorofil taşımasından dolayı kansızlık durumunda kullanılmasında fayda vardır. Diğer çaylarda olduğu gibi ıhlamuru da hazırladığınız zaman için ve bir daha kaynatmayın. Çünkü uzun süre kaynatılıp içilen ıhlamur size yarardan çok zarar verebilir.
YOGİ ÇAYI
Hintli yogilerin içtiği baharatlı bir çay. Tam da kış mevsimine uygun, yani ısıtıcı. Ayurvedik bir çay yogi çayı ve yoğun baharatların karışımından oluşuyor. Bu çayı hazırlamak için ufak bir tencereye bir parça kabuk tarçın, 4-5 kakule tanesi, 1 ufak kök zencefil, 2 karanfil ve 4-5 adet tane karabiber koyun. Üzerine 2 su bardağı su ilave edip 5 dakika kadar kaynattıktan sonra dilerseniz içine 1 tatlı kaşığı siyah çay ekleyip biraz demlendirip süzün. Dilerseniz sütle karıştırıp için.
ISIRGAN
Isırgan, birçok rahatsızlığa iyi gelen ve sonbahardan ilkbaharın sonuna kadar bahçelerde bol miktarda yetişen bir ottur. Özellikle metabolizma rahatsızlıklarına, mide, bağırsak, böbrek, romatizma ve gut hastalıklarına iyi gelir. Ayrıca nefrit, sarılık, idrar yolları taşları ve özellikle kansere karşı günde 3-4 fincan ısırganotu çayı çok yararlıdır. Isırgan çayını hazırlamak için kişi başına bir tatlı kaşığı kuru veya bir avuç taze ısırganotu yeterlidir.
BÄ°BERÄ°YE
Bu güzel kokulu bitkinin kullanılmadığı hastalık yok gibi. Özellikle kan dolaşımı hastalıklarına, romatizma ve astım hastalıklarına, mide ve bağırsak gazlarına karşı kullanıldığı gibi ağır yemeklerden sonra içildiğinde sindirimi kolaylaştırır. Ayrıca bronşit, öksürük, migren, gastrit, başağrısı, ağrılı adet, düşük tansiyon, kabızlık, safra kesesi taşı, ishal ve karaciğer rahatsızlıklarında da kullanılır. Hoş bir tat vermesi açısından biberiye çayına bir parça da kabuk tarçın atabilirsiniz.

REZENE
Rezene, Ege Bölgesi pazarlarında bahar aylarında bol bulunan bir bitkidir. Rezene çayı özellikle gaz ve kramp ağrılarında, mide ve bağırsak rahatsızlıklarında kullanılır. Özellikle bebeklerin gazlı olduğu zamanlarda sık başvurulan bir ilaçtır rezene çayı. Öksürük ve soğuk algınlıklarında ve çocuklarda boğmaca hastalığı sırasında rezene çayı yararlıdır. Listeyi uzatmak mümkün: Hıçkırık, bulantı, idrar yolları iltihabı, böbrek taşları gibi birçok durumda rezene çayına başvurabiliriz.


HÄ°NDÄ°BA
Hem salatalarda, hem de haşlanarak zeytinyağı ve limon ilavesiyle kullanılabilen hindiba iyi bir idrar söktürücüdür. Karaciğer hastalarının, romatizmalıların ve şeker hastalarının sofralarının başköşesine oturtması gereken otlardan biridir hindiba ve bunlardan başka bağırsakları yumuşatır, müzmin romatizma, gut, böbrek ve safra kesesi hastalıklarında yararlıdır. Hindiba köklerinden yapılan kahve iyi bir iştah açıcıdır. Romatizma hastaları ilkbahar ve sonbaharda 4-6 hafta arası sabah ve akşam hindiba çayı içerek kür yapabilirler ve faydasını da hızla görürler. Hindiba çayı hazırlamak için kişi başına 1-2 tatlı kaşığı doğranmış hindiba kullanılır.
NANE
Nane çayı, mide ve bağırsak gazlarında, bulantı ve kalp çarpıntısında içilir. Sindirim sistemi rahatsızlıklarında, karın ağrısı, ishal, safra kesesi taşı, baş ağrısı, migren, sinüzit, diş ağrısı, halsizlik, bronşit, öksürük gibi rahatsızlıklarda da tedavi edici özelliği olan nane, nefes darlığında da şöyle kullanılabilir: Bir tülbentin üzerine bal konur, üzerine taze veya kuru nane yaprakları serpilir ve yatmadan önce göğüs üzerine bağlanır, sabaha kadar bırakılır.


KEKÄ°K
Kekik çok güçlü bir antiseptik olarak biliniyor. Kekik yağından elde edilen timol birçok ilaçta, hatta ameliyatlarda yara temizlemek için kullanılıyor. Eski zamanlarda salgın hastalıklarda kullanılan kekik günümüzde de grip salgınlarında bol bol kullanılmalı. Ve boğmaca olana, öksürene, bronşite yakalanana, midesi rahatsız olana, ishal olana, adet sancısı çekene kekik çayı içirmeli. Böcek sokmalarında deriye sürülerek kullanılan kekik, cilt hastalıklarında da banyo suyuna atılarak kullanılabiliyor.
ZENCEFÄ°L
Ayurveda ve Çin Tıbbı’nda 5 bin yıldır kullanılan zencefil, ısıtıcı bir ottur. Özellikle metabolizma rahatsızlıklarında temizleyici, düzenleyici ve canlandırıcı bir etkiye sahip. Ayrıca faranjitte, ishal, gaz gibi durumlarda, kan dolaşımını artırmak için, kas hastalıklarında ve romatizmal ağrılarda kullanılıyor. Soğuk algınlıklarında çayını içebilir, öksürük için zencefil-zerdeçal-bal karışımını sabah ve akşam aç karnına şurup niyetine kullanabilirsiniz. Zencefil canlandırıcı olduğu için akciğerleri temizler, gazı önler ve terlemeyi artırarak cildin de temizlenmesini sağlar.
ADAÇAYI
Kızılderililerin kutsal bitkisi sayılan adaçayı, Akdeniz yöresinde bol bol yetişir. Antibiyotik ilaç görevi gören adaçayı diş eti rahatsızlıklarında ve boğaz ağrılarında çok yararlıdır. Sinir bozukluğu, baş dönmesi, titremeye iyi gelir ve menopoz döneminde karşılaşılan terlemeyi durdurur. Ayrıca dolaşım sistemi hastalıklarında, tansiyon düşüklüğünde, sindirim sistemi bozukluklarında, psikolojik rahatsızlıklarda, halsizlikte, sinir hastalıklarında da kullanılır. Özellikle boğaz ve ağız içi iltihaplarında günde birkaç defa adaçayıyla hazırlanıp soğutulmuş çayla gargara yapın, iyi geldiğini göreceksiniz.
ELMA
Elma, besin değeri dışında nefes darlığı ve kalp hastalıklarına karşı koruyucudur. Vücuttan toksinlerin atılmasına yardımcı olur, lifli olduğu için bağırsakları temizler, karaciğerinden şikayet edenler, romatizmalılar ve hatta şeker hastaları bile elmadan faydalanabilirler. Elma yatıştırıcı, uyku vericidir, başağrılarına iyi gelir. Taze elma suyu cilde sürüldüğünde dokuları sağlamlaştırır ve teni güzelleştirir. İlkbaharda toplanan elma çiçekleri kurutularak sonbahar ve kış aylarında kaynatılır ve göğse ve öksürüğe iyi gelecek bir şurup elde edilir. Kurutulmuş elma parçalarından çay yapabileceğiniz gibi kabuğuyla küçük parçalara böldüğünüz elmaları kaynatarak içine isterseniz limon ve portakal koyarak çay olarak tüketebilirsiniz.


Çarşamba, Aralık 28, 2005

BİR TÜRK KIZI BELÇİKA'YI SALLIYOR!

Bu da Sivaslı Hadise !
Türk kızı Hadise, hem güzelliğiyle hem de şarkılarıyla Belçika’yı sallıyor.
Avrupa ve Türkiye’deki radyoların sıkça çaldığı ‘kışkırt-canlandır’ anlamına gelen ‘Stir Me Up’ parçasıyla Avrupa’da en çok satanlar arasında yer alan Türk kızı Sivaslı Hadise’yi daha yakından tanımak istermisiniz?
Belçika’nın Limburg bölgesine 70’li yılların başında yerleşmiş Sivaslı bir ailenin kızı olan Hadise, Belçika’yı sarsıyor. 1985 doğumlu olan Hadise Açıkgöz, 2003 yılında Belçika’nın en büyük televizyon kanalı olan VTM’in düzenlediği ‘Idool’ (Popstar) isimli şarkı yarışmasına katıldı ve şöhret kapılarını açtı.
Belçika’nın tanınmış prodüktörlerinin gözüne giren Hadise, bu aralar Belçika’yı “Milk Chololate Girl” adlı albümüyle altüst etti.
İlk olarak “Sweat” isimli şarkı ile piyasaya giren yetenekli sanatçı, ardından “Stir me up” ile patlama yaptı.
“Milk Chocolate Girl” isimli parçayla yoluna devam eden Hadise’nin ilk albümü kasım ayından itibaren müzik marketlerinde yerini aldı.
Hadise’nin “Stir me up” şarkısı İngilizce sözlere sahip. Ancak şarkıda Türkçe, “Seni istiyorum, yaklaş yanıma, sakın korkma, sana hastayım anlasana, yaklaş yanıma sakın korkma, sana hastayım bunu anlasana” sözleri de yeralıyor. Şarkı, Türkiye’de de yabancı müzik radyolarında sık sık çalınıyor.
Sivaslı bir ailenin dört çocuğundan biri olan Hadise’nin, albümünün çoğu İngilizce parçalardan oluşuyor.
Sesi de fiziği de en az Beyonce, Britney Spears kadar iyi olan Sivaslı Hadise, İngilizce, Flamanca, Almanca ve Fransızcayı, Türkçeden daha iyi konuşuyor.2003’te katıldığı Belçika Popstar Yarışması ‘İdol’de finale kalamayan ama yarışmadan altı ay sonra plak şirketiyle kontrat imzalayan genç kız, çıkış şarkısı ‘Stir Me Up’ ile sadece Belçika’da değil, Avrupa’nın her yanında listelere giriyor. Hadise, ismiyle ilgili soruya şu yanıtı veriyor: ‘Annem ablama hamileyken, dedem Sivas’tan mektup yazmış, bir kızınız olursa, ‘adını Hadise koyun’ diye. Mektup gelmemiş. Annemler ablamın ismini Hülya koymuşlar. Dedem, ‘Neden Hadise koymadınız’ diye sormuş. Dedemin bu isteğini ben doğunca yerine getirmişler. Dedemin bu ismi istemesinin nedeni, köyde Hadise diye çok güzel bir kızın olmasıymış...’

Hadise Açıkgöz - Stir Me Up dinlemek isterseniz aşağıdaki linke tıklayın.
Link:
http://rapidshare.de/files/9930832/Hadise_-_Stir_me_up.mp3.html

Salı, Aralık 27, 2005

SIZCE HANGISI DAHA ONEMLI???

AÅžK MI KARÄ°YER MÄ° YOKSA PARA MI?
Üniversiteli gençler arasında yapılan bir araştırmaya göre ;Aşk mı, kariyer mi, para mı? sorusuna, araştırmaya katılan öğrencilerce şöyle bir sıralama yapılmış; birinci sırayı; “Aşk”, ikinci sırayı; “Kariyer”, üçüncü sırayı; “Para” almış.
Erkek arkadaş mı? İstemem...
Erkek arkadaş mı? Hayır, kalsın, su sıralar uğraşamam! Günümüzde birçok başarılı iş kadını böyle düşünüyor.
Çünkü onlar iş hayatı ile özel hayatın birlikte yürüyeceğine nedense pek inanmıyor ve bu yüzden önce kariyer diyor. Nasıl olsa aşk günün birinde gelir... Gerçekten de gelir mi aşk? Kariyer derken ya aşka geç kalırsanız...
İyi bir okuldan mezun oldunuz, güzel bir öğrencilik hayatı geçirdiniz ve kendinizi aniden iş hayatının yoğun temposunda buldunuz. Etrafınızdaki insanlar çok hırslı, siz de onları kendinize örnek aldınız. Sonra da kendinizi iş hayatının yoğun temposuna kaptırdığınızdan artık oldukça başarılı işlere imza atmaya başladınız. Günün birinde iş hayatında bu kadar başarılı olacağınız aklınızın ucundan bile geçmezdi. Ne de olsa siz kendisine, çevresine ve de en önemlisi sevgilisine zaman ayırmasını bilen bir insansınız. Daha doğrusu eskiden öyleydiniz. Ama her ne olduysa artık etrafınızda size ilgi duyduğunu söyleyen ve özel günlerde size güzel mesajlar gönderen hiç kimse kalmadı. Gerçekçi olmak gerekirse, zaten siz de böyle bir kimsenin olmasını istemiyorsunuz. Ne de olsa zor adımlarla geçtiğiniz kariyer basamaklarından düşmek istemiyor ve kimsenin işinizden önce gelmesini istemiyorsunuz.Bu durum, günümüzde birçok kadının başına geliyor. Aslında kadınların bu tutumları fazla yadırganacak bir durum değil. Çünkü gerçekten de bazı erkekler birçok durumda kadının başarılı olmasını istemez; ki bu da zor bir şekilde kazanılan kariyerin uçup gitmesine neden olabilir. Tabi bu kadar karamsar olmak da doğru değildir. Çünkü iş hayatında başarılı olabilmenin temel koşullarından birisi de düzenli bir iş hayatıdır. Ayrıca hayatınızda sizi seven bir insanın olması sizin kendinizi daha güçlü hissetmenize yardımcı olacaktır. Böylelikle daha da başarılı olabilirsiniz. Bunun dışında kendinizi sadece işinize adamanız, zamanla kendinizden de uzaklaşmanıza yol açar. Erkeklerin başarılı kadınlardan korktukları bir gerçektir. Ama bu korkular, kadınların kendilerini beğenmeyeceklerini düşündüklerinden ileri gelir. Bu nedenle iyi bir eş olabileceğini düşündüğünüz erkeğe ve kendinize biraz şans tanımalısınız. Çünkü başarılarını sizinle paylaşan ve sizin de başarılarınızı kutlayabileceğiniz bir insanın olması oldukça hoş bir durum olsa gerek. Ayrıca hiç kimse zor koşullar altında elde ettiğiniz kariyerinizi yıkmak için uğraşmayacaktır.Eskiler her başarılı erkeğin arkasında bir kadının olduğunu düşünürdü. Aslında bunu biraz da günümüze uyarlayabiliriz: "Birçok başarılı iş kadınının yanında kendisini destekleyen bir erkek vardır..."
Aşk mı, para mı? Zengin-fakir aşkı her zaman ilgi çeken konulardan biridir. Yerli dizilerin bir kısmında da bu konu işleniyor; örneğin 'Aşk Oyunu', örneğin 'Ihlamurlar Altında'... İki dizi de eski Türk filmleri tadında. İki dizide de kızlar fakir, erkekler zengin. İki kızın da sevdiği başka erkekler var aslında. Bir şekilde yolları zengin çocuklarla birleşiyor. Ve gözleri parada olmamasına rağmen etkileniyorlar zengin erkeklerden, onların önlerine sunduğu yaşamlardan. Özellikle de Ihlamurlar Altında'nın Elif'i... Bir yanda sevdiği adam ama gelecek pek iç açıcı değil. Ev tutacak parayı bile denkleştiremiyorlar, nasıl evlenecekler, nasıl geçinecekler? Diğer yanda ona göz koyan patronun oğlu. Karşısına çıktığı anda hayat güzelleşiyor. Önüne belirsiz ama parlak gibi görünen bir gelecek sunuyor. Fakir delikanlının hoşuna gitmiyor bu durum. Özellikle patronun oğlunun ilgisini fark edince kıskançlık ve kıskançlıkla birlikte tartışmalar, küsmeler, kavgalar. Ve olmaması gereken şey; ilk tokat geliyor! Kızın annesi, pek çok anne gibi kızını daha iyilerine layık görüyor. Kızına, önüne çıkan fırsatları değerlendirmesini söylüyor sürekli. Kızın kafası karışıyor tabii. Sevdiği adamın baskı uygulaması, işine, giyimine, hareketlerine, hatta çalışmasına karşı çıkması endişelendiriyor. Hangisini seçecek? Ya da hangisini seçmeli? Eski Türk filmlerinde gösterilen, bize öğretilen kadının aşkı, sevdayı seçmesi. Erkeğinin yanında fakir ama mutlu bir yaşam sürmesi... Önemli olan şan, şöhret değil, onurlu bir yaşam. İleride ne olacağı bilinmez tabii. Kocanın önüne bol paralı imkan serilirse, onun tavrı ne olur mesela, bilmiyoruz ama tahmin edebiliyoruz.KARIN DOYURMUYOR Eski Türk filmlerinde esas kız, istemeden seçerdi zengin adamı... Onun tarafından iğfal edilerek! Yeni versiyonda böyle bir durum yok. Genç kız, yaşananları değerlendirerek işi, aşkına tercih etti. Demek ki günümüz kadını farklı düşünüyor. Aşk karın doyurmuyor. Aşkın peşinden giden kadın hep var olsa da, maddiyat büyük önem taşıyor. Önce para, sonra aşk diyenlerin sayısı giderek artıyor. O yüzden de kadınlar kariyer peşinde koşuyor, kendi paralarını kendileri kazanmak istiyor, istedikleri yaşamın kapısını kendi elleriyle açmak istiyor, erkeğe bağımlı olmamayı tercih ediyor. Bunun bedeli de ne yazık ki yalnızlık olabiliyor günümüzde.
Peki siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Sizce hangisi daha önemli?
İlk olarak ben yanıtlayım:Çocukluğumdan beri kariyer yapmak en büyük hayalimdi.Ama üniversiteyi bitirdikten sonra gerçekten istediğim bir mesleği seçmediğimi farkettim.Bir süre mesleğimle ilgili daldan dala kondum ama en sonunda aşk'ı seçtim ve "çocuk da yaparım kariyer de" diyemediğim için çocuğum olunca işimi bıraktım.Şu an pişman mıyım diye sorarsanız ;biraz ..aslında çalışmayı çok istiyorum. Özellikle çocuklar büyüdükten sonra insan bir boşluk hissesiyor.Ama tekrar seçme imkanım olsaydı bugün başka bir meslek seçerdim ve de asla bırakmazdım.Yani ikisini de yürütmek isterdim ama ne yazık ki bayanlar için bu fazla mümkün olmuyor.Yine de boş durmuyorum çeşitli kurslara katılarak kendimi geliştiriyorum ve evde, yardıma ihtiyacı olan öğrencilere özel ders vererek biraz da olsa yararlı olmaya çalışıyorum.Yine de kimbilir?Ne de olsa ikizler burcuyum ve sağım solum pek belli olmuyor.Her an fikir değiştirip ilk mesleğime yani kimya mühendisliğine dönebilirim.

HÄ°NDÄ° ALMANIN PÃœF NOKTALARI!

Hindi alırken nelere dikkat etmeli?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yılbaşı nedeniyle talebin yoğunlaştığı kasaplık hindi veya hindi eti ile ilgili yayınladığı yazılı açıklamada, vatandaşların hindi alırken dikkat etmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan yazılı açıklamada, kasaplık hindinin en az iki ayını tamamlamış hindi olduğu belirtilerek, bu hindilerin hareketli, sağlıklı, bakışları canlı, tüyünün muntazam ve parlak olması gerektiği ifade edildi. Bu gruba giren hindilerin canlı ağırlıklarının, yaşlarına göre değiştiği hatırlatılırken, gençlerde 6-8 kg, ergin hindilerde 10-13 kg olması gerektiği vurgulandı. İstanbul dışından getirilen hindileri alacak olan vatandaşların, hindilerin sağlık raporu ve menşe-i şehadetnamelerine dikkat etmesi gerektiği kaydedildi.
Açıklamada, kesilmiş hindi etinin ise, kaşektik (zayıf) olması, bozulmamış, kendine özgü renk ve görünüşe sahip olması, derisinin ve etinin anormal derecede koyu olmaması ve gövde üzerinde morartıların bulunmaması gerektiği belirtildi. Açıklamada, bu tür etlerin, dondurularak saklanmış olması durumunda, çözülmesinde ortaya çıkacak suyun, gövde ağırlığının yüzde 4'ünü geçmemesi gerektiği, gövdede önemli kusurlar bulunmaması ve ezilmeden oluşan renk bozukluğunda kan pıhtıları olmaması gerektiği gibi hususlara dikkat çekildi.
Konuyla ilgili yapılan açıklamada ayrıca şu hususlar dile getirildi:"Deride, berelenme nedeniyle, belirli bir alanda sırt morluğu gibi orta derecede soluk renk değişikliği bulunabilir. Ancak, göğüs orta derecede derin ve uzun, yuvarlak bir görünüm verecek kadar etli, but iyi etlenmiş ve dolgun, kalça ve kanatlar ise iyi veya orta derecede etlenmiş olmalıdır."
Açıklamada, vatandaşların hindi alırken bu hususlara dikkat etmelerinin önemine değinildi ve Veteriner İşleri Müdürlüğü'nün yılbaşına kadar hindi satış yerlerindeki denetimlerini sürdüreceği belirtilerek, herhangi bir şikayet durumunda 0212 521 34 00 ve 528 00 81 numaralı telefonlara başvurulması istendi.


YILBAŞI İÇİN ÇOK ÖZEL TARİFLER!!!

Yılbaşı geliyor.Bu özel gece için hepimiz elimizden geldiğince değişik şeyler hazırlamaya çalışırız.Eğer hala o gece için ne yapacağınıza karar veremediyseniz buyrun tariflerimize bir göz atın.Şimdiden afiyet olsun:-)

Hindi Dolması (Kestaneli-İç pilavlı)

Kullanılacak Malzemeler
1 hindi (5 kg ağırlıkta)
2 baÅŸ soÄŸan
1 baş havuç
1 tatlı kaşığı tane karabiber, tuz
1 su bardağı kaşar peyniri
İç pilav: 1 kg pirinç
2 büyük soğan
1 yemek kaşığı tereyağı
1 kahve fincanı sıvıyağ
Tuz-karabiber-tarçın-bahar
2 yemek kaşığı çam fıstık
500 gr kestane
1 tepeleme yemek kaşığı tozşeker
1 demet dereotu
1,5 lt hindi suyu (fazla yağı alınmış)
1 demet maydanoz

Hazırlama Şekli
*Tüyleri ve içi temizlenmiş hindiyi önce ateşte tütsüleyin. Bacaklarını gerisine geçirip içini ve dışını iyice yıkayın. Katısını, ciğerini içine koyup bol suyla ateşe oturtun. Dörde bölümüş soğan, havuç, tuz ve karabiber ekleyin. Önce hızlı sonra yavaş ateşte etler yumuşayana dek pişirin.

*Pişen hindiyi bir fırın tepsisine alın; içinden katısını ve ciğerini çıkartın. Hindinin üzerine 1 limon suyu ve 1 tatlı kaşığı şeker karışımından sürün.

* Kestanelerin kabuklarını çizip tavada veya fırında kızartarak dış ve iç kabuklarını çıkartın.

*Pirinci önce yıkayın sonra da sıcak suda 30 dakika bekletin. Soğanları incecik (rendeleyebilirsiniz) doğrayıp fıstıklarla beraber tereyağı ve sıvı yağda hafifçe kavurun. Sonra süzülmüş pirinci 5-10 dakika daha karıştırarak kavurun.

*Kavurduğunuz pirince tuz, karabiber, tarçın, bahar, şeker, yıkanmış kuşüzümü, kestane ve 1,5 lt hindi suyu koyup, önce hızlı sonra yavaş ateşte, suyunu çektirin.

*Kıyılmış dereotu ve maydanozu katıp, üstü kapalı olarak 15-20 dakika demlendirin.

*Hindiyi fırında çevirerek kızartın. Sonra büyük bir tepsiye alın, çevresine içine yaptığınız iç pilavı koyun. Hindinin boynunu ve ayaklarını süslü kağıt veya folyoyla süsleyin. Hindinin ve pilavın üzerine 1 su bardağı kaşar peyniri serpin. Önceden ısıtılmış 180c fırında kaşar peyniri eriyene kadar 5-10 dakika pişirin. Hindiyi dilimler halinde kesin ve pilavla birlikte servis yapın.


Rus Salatası

Kullanılacak Malzemeler
Yarım bardak iç bezelye
10-12 küçük salatalık turşusu (kornişon)
1-2 havuç
2-3 patates
Tuz
1 çay kaşığı toz hardal
2 limon suyu
1.5 su bardağı zeytinyağı
2 yumurta sarısı
3-4 dilim macar salamı

Hazırlama Şekli
* Mayonez Yapımı: Porselen veya cam bir kapa yumurta sarıları konur zeytinyağı damla damla ilave edilerek mikserle kısık olarak hep aynı yöne çırpılır.(Hiç şekli değiştirilmez kesilebilir.) Ara sıra limon damlatılır. Zeytinyağı bitince tuz, hardal ve limon suyu ilave edlir.

* Havuç patates tavla zarı buyüklüğünde doğranır. Kendi suyu ile 5-10 dakika haşlanır. 1/2 çay bardağı su konur. Bezelye ilave edilir. Su bitinceye kadar haşlanır. Tel süzgece dökülür. Fazla suyu süzülür. İçine salatalık turşusu (Kornişon) ve salam küçük doğranarak karıştırılır.

*Mayonezden 2-3 kaşık üstünü süslemek için ayrılır. Kalanı sebzelerle karıştırılır.

*Servis tabağina alınır üzerine ayrılan moyanez sıkma torbasıyla şekilli sıkılarak süslenir. Not: İstenirse sebzeler tek tek haşlanarakta doğranabilir.

*Hazır mayonez kullanabilirsiniz.

*Mayonez bozulursa şöyle düzelir: Ayrı bir kaseye bir yumurta sarısı konur. Damla damla zeytinyağı ve arada bozulan mayonez karıştırılır. Veya 1 tatlı kaşığı nişasta bir fincan su ile pişirilir pelte yapılır ve karıştırılarak soğutulur. Bozulan mayonez ve zeytinyağına azar azar konur.

Lor Köftesi

Kullanılacak Malzemeler
2 su bardağı mısır unu
Tuz, karabiber, kimyon
6,5 çorba kaşığı (100 gr) tereyağ
4 adet yumurta
1 demet maydanoz
1 kg lor
1 çay bardağı galeta unu

Hazırlama Şekli
Lor peynirini bir kaba koyup içine galeta ununu ve maydanozları ince ince doğrayıp ekleyin. Yumurtaların iki tanesini içine kırın. Karabiber, kimyon ve tuzu karıştırın. Mısır ununu bir kapa ve kalan iki yumurtayıda çırpıp bir başka kaba koyun. Elinizde lor karışımından alın köfte biçimi verin. İlk önce mısır ununa sonra yumurtaya bulayın kızdırılmış sıvı yağda pişirin.


Patatesli Mercimek Köftesi

Kullanılacak Malzemeler
Yarım çorba kaşığı kırmızı pul biber
Yarım fincan sıvı yağ
2 diş sarımsak
2 adet kırmızı soğan
1 çorba kaşığı nane
250 gr sivri biber
250 gr patates
500 gr mercimek
Tuz, karabiber
Yarım demet maydanoz
1 tatlı kaşığı kimyon

Hazırlama Şekli
Mercimekleri suyunu çekerek pişecek kadar su koyarak pişirin. Patatesleri haşlayıp kabuklarını soyarak mikserde ezin. Mercimekleri süzgece koyun fazla suyu varsa süzülsün. Ezilen patateslerin içine karıştırın. Rendelenen soğanları yağda kavurun. Halka halka doğradığımız biberleri ve sarımsakları pembeleşene kadar kavurup baharatları ekleyin. Mercimek patates karışımına ilave edin. Mikserde az olarak çevirin. Karışımı bir kaba alıp elinizle iyice yoğurun. Uzun köfte şeklini vererek servis tabağına maruların üstüne dizin. Aralarını zeytin domates ve maydanozla süsleyebilirsiniz.


Dilan

Kullanılacak Malzemeler
1 dilim beyaz peynir
2 çorba kaşığı zeytinyağı
2 çorba kaşığı acı kırmızı biber sosu
Yarım demet roka
Yarım demet dereotu
250 gr bulgur
6-7 adet zeytin
1 çorba kaşığı biber salçası

Hazırlama Şekli
Bulguru derin bir kaba koyun. Üzerine sıcak su az az koyarak ıslatıp elinizle köfte yoğurur gibi yoğurun biber salçasını da ara ara katın. 4-5 dakika bekletin. 2 çorba kaşığı zeytin yağını kaynatın bulgurun üstüne dökün, hamur gibi tekrar yoğurun. Roka ve dereotunu ince ince doğrayın. Bulgura karıştırın. *Tuz acı bibersosunu katın. Hamur gibi olan bulguru elinizle yuvarlak köfte yapın. Servis tabağanın ortasını boşluk bırakarak roka yapraklarının üzerine yuvarlak yaptığınız köfteleri dizin. Servis tabağanın ortasına zeytinleri köftelerin arasına beyaz peynirleri yerleştirin.
Yılbaşı Pastası

Kullanılacak Malzemeler
Vanilya
1/2 paket baking powder
300 gr un (10 çorba kaşığı)
250 gr pudra şeker (10 çorba kaşığı)
10 yumurta
Limon kabuÄŸu rendesi
Fındık badem

Hazırlama Şekli
Pandispanya Hamuru 1 yumurtaya, 1 çorba kaşığı şeker, 1 çorba kaşığı un olarak hesaplanır. 15-20cm çapında kalıba 10 yumurtadan aşağı yukarı 25-30 cm çapında 4 parmak yüksekliğinde pasta hazırlanır. 8-10 cm kalıba 5 yumurta ile yapabilirsiniz. İkisini ayrı ayrı pişirerek soğuduktan sonra ara kremalarla gösterişli bir Yılbaşı pastası yapabilirsiniz. Pastaları ayrı ayrı pişirerek 4-5 katlı özel günler için pastalar hazırlayabilirsiniz. Savayer Pandispanya

*Yumurtanın sarısı ile aklarını ayırın Sarılarını cam bir kaba aklarını bakır (kalın çelik tencerede olabilir)tencereye koyun.

*Unu bir kaba eleyin. İçine limon kabuğu, vanilya, baking powder karıştırarak yedirin. (Tekrar eleyin iyice un havalansın)

*Sarıların içersine pudra şakeri koyup küçük bir telle çarparak beyaz köpük veya krem haline getiriniz.

*Akların içersine bir fiske tuz atıp kar haline getirin.

*Unu yumurta sarılarına ekleyin. Kısık mikserle karıştırarak yedirin.

*Hemen kar halindeki yumurta aklarını ekleyerek bir iki defa karıştırın. (Fazla karıştırınca aklar sulanır)Pandispanya hamuru kabarmaz.

* Yağlı kağıtı konmuş yağlanmış kalıba hazırlanan hamuru doldurun.

*Önceden ısıtılmış fırında ve hafif hararette 40-45 dakika pişirin. Hafif soğuyunca kalıptan çıkarın.

*Yarıya bölün pastayı ıslatma suyu ile ıslatın.

*Pasta ara kremasıyla süsleyin. Not: Pasta ıslatma suyu: Şekerli su- bir bardak kaynar suya 2-3 çorba kaşığı şeker konur eriyinceye kadar karıştırılır. Soğuyunca kullanılır. Likörlü su: Şekerli suyun içine meyveli pastalarda kullanacağımız, meyvenin likörünü koyacak olursak pastamız daha güzel olur.

*Herhangi bir meyve suyuna çok az miktarda sade su ve şeker konmak suretiyle ıslatma suları hazırlanır. Pastayı ıslatırken temiz bir yumurta fırçası kullanmak daha uygundur.

*Pastanın her katını aynı derecede ıslatmakta doğru değildir. Alt olacak kat en az şekilde ıslanmalıdır. Çünkü ikinci ve üstten su alt parçaya da akar alt parçanın hamur olmaması için altı en az 2-3 katları daha fazla ıslatmalıdır. Islatma işi kenarlardan başlayıp ortaya gitmelidir. Kenarlar kuru ve sert olduğu için bu kısımları biraz daha fazla orta kısımları daha az ıslatmalıdır. Islatma suyunun amacı kuruluğu almak bir de pastaya güzel bir koku vermektir. Bu pandispanyayı renkli yapmak istediğiniz zaman 50 gr kakao karıştırabilirsiniz.


Özel Yılbaşı Pastası

Kullanılacak Malzemeler
1 su bardağı soğuk süt
1çorba kaşığı kakao
Arası için: 2 paket çikolatalı toz krem şanti
4-5 çorba kaşığı kakao
1 paket kabartma tozu
1 çay kaşığı vanilya
1,5 su bu bardağı un
2-3 çorba kaşığı süt
150 gr margarin veya tereyaÄŸ
1 su bardağı tozşeker
4 yumurta
1 çay fincanı ılık kakolu süt
Süslemek için: 250gr bitter çikolata
100gr rendelenmiş sütlü çikolata

Hazırlama Şekli
*Pudra şekeri margarinle krema kıvamına gelene kadar mikserde çırpın. Yumurtaları tek tek ilave edip karıştırın. 2-3 kaşık süt ilave edin tekrar çırpın.

*Unu derince bir kaba eleyin. Kakao vanilya ve kabartma tozunu ilave edip harmanlayıp eleyin. Yumurtalı karışımı ilave edip pürüzsüz bir hamur kıvamı alana kadar çırpın.

*20cm çapında bir kek kalıbını yağlayıp hamuru boşaltın önceden ısıtılmış 180c ayarlı fırında 25 dakika pişirin.

* Fırından ılınmaya bırakın. Keki kalıptan çıkarıp tel ızgara üzerinde soğumaya bırakın. Keki pandispanya bıçağı ile enine ortadan ikiye kesin.

*Bir çay fincanı kakaolu ve şekerli ılık süt hazırlayıp kek dilimleri ıslatın. Arası için

*Soğuk sütü bir kaba boşaltın. Toz kremşantiyi ve kakaoyu ekleyin.İyice çırpıp buzdolabınada 10 dakika bekletin. Soğuyunca kekin alt diliminin üzerine şanti ile kaplayıp diğer keki üzerine kapatın. Süslemek için Çikolatayı benmeri usulü eritip kekin üzerine boşaltın. Kaşığın tersini kullanarak çikolatayı dekoratif şekilde yayın. Donunca üzerini rendelenmiş sütlü çikolata ile süsleyin dilimleyip servis yapın.

Salı, Aralık 20, 2005

TIJEN INALTONG'DAN YENI KITAP

HER GÃœNE BÄ°R YEMEK
Mevsimlerle Gelen Lezzetler ve Tak Koluna Sepeti: Bodrum Pazarından Tatlar, Renkler, Portreler (Oglak) Mutfakta Zen (Dharma) Bir Ot Masalı ve Meyve Agacindan Hikayeler (Iletisim) Kitaplarının yazarı Tijen İnaltong'dan yepyeni bir kitap.Adi 'Her Güne Bir Yemek' .

İçerigine iliskin ipuçlarini www.mutfaktazen.blogspot.com adresinde bulabilirsiniz. Bir dizinin kitabi bu. Daha önce yine YKY’den yayinlanan ‘Her Güne Bir Masal’ ve ‘Her Güne Bir Ninni’ kitaplarinin devami niteliginde hazirlandi. Renkli, ciltli, resimli, kocaman ve 408 sayfa.
Ayrıca kitap için bir de imza günü düzenlemiş Sevgili Tijen.

Yer: Punto Verde
Cemil Arslan Güder Sok. Konak Apt. No. 5
Gayrettepe-Istanbul
Tel: (212) 273 11 55
Gün: 24 Aralik 2005, Cumartesi
Saat: 13:30-17:30
Bilgi için:
www.puntoverdeshop.com
Kroki için:
www.puntoverdeshop.com/kroki.html

DİGİTAL FOTOĞRAFLARINIZI KAĞIDA DÖKMEK İSTERMİSİNİZ?


ÃœSTELÄ°K YERÄ°NÄ°ZDEN BÄ°LE KALKMADAN?
Kim istemez ki dediğinizi duyar gibi oluyoruz.O zaman bu site tam size göre. Yapacağınız işlemler çok basit:

öncelikle siteye girip üye oluyorsunuz

  • fotoÄŸraflarınızı yükleyin-bunun 3 farklı yöntemi var:
  • web sayfasından yükleme
  • hipfoto.com yükleme programı ile yükleme
  • e-posta göndererek yükleme
  • Bastıracağınız fotoÄŸraflarınızı seçin.
  • SipariÅŸ için gerekli bilgileri doldurun

Eğer istanbul'da yaşıyorsanız paketinizi size en yakın bir Yalçınlar mağazasından almayı da tercih edebilirsiniz.

Siparişleriniz en geç 1 iş günü sonra kargoya verilir. Gönderileriniz UPS ile gönderilirve 35 YTL üzerindeki siparişlerde kargo ücreti alınmaz.

Daha fazla bilgi için bence siteye bir göz atmanızda yarar var:

http://www.hipfoto.com/

Umarım işinize yarar...

OKUDUGUNUZ KITAPLAR RAFLARDA KALMASIN!


BIRAKIN OKUDUĞUNUZ KİTAPLAR RAFLARDA DEĞİL YOLLARDA TOZLANSIN!
Bugün sizlere yeni keşfettiğim harika bir siteden bahsetmek istiyorum.Toplumumuzda ender görülen kitap okuma alışkanlığına sahip bir bireyseniz , herhalde okuduğunuz ve kitaplığınızdaki raflarda tozlanmaya bıraktığınız pekçok kitabınız vardır.Elbette sizin için özel bir anlamı olan bir kitabı ömür boyu saklamak isteyebilirsiniz. ama bir kere okuduktan sonra bir daha okumayacağınız kitaplarınızı diğer insanlarla paylaşarak, çok sayıda insanın bu kitaptan yararlanmasını sağlayabileceğiniz gibi, kitaplığınızı da yeni kitaplar için boşaltmış olursunuz. Özellikle ev taşıyan kişiler-ki ablamdan biliyorum o kitaplarının birçoğunu bana verdi çünkü yeni evi daha küçüktü -yeni evlerine giderken birçok şeyi taşımak istemez ve ya çöpe atar ya da ihtiyacı olan birine verirler.Bunu yerine bu sistemden yaralanabilirsiniz.Hem de kimbilir belki aynı kitap dünyayı dönüp dolaşır yine sizi bulur:-)
Bookcrossing işte bu amaçla kurulmuş bir kitap paylaşım sitesi.Siteye her kayıt olan kitaba BCID adı verilen özel bir numarası veriliyor.Siteye kitap kaydettiğiniz zaman sizin kitabınız için de bir numara veriliyor ve siz kitabı bir yere bırakmadan önce bu numarayı kitabın kapağının arka tarafına yazıyorsunuz.Sizden sonra kitabı alan kişi, bu sistemi bilemeyeceği için, kitabı hangi amaçla bıraktığınızı ve Bookcrossing sitesinin adresini belirtip, okuyan kişiye bu zincire devam etmesini belirten bir not bırakmanızı tavsiye edrim.Kitabı alan kişi , bookcrossing sitesine gidip BCID numarasını yazarak ,kitabın kendisinde olduğunu belirtiyor.Siz de böylece kitabınızın o güne kadar kimler tarafından okunduğunu ve nereleri dolaştığını öğrenebiliyorsunuz. Bu siteden kayıtlı tüm kitapları kategorisine göre görebildiğiniz gibi, ülke,şehir, semt veya kullanıcı adı gibi kriterlerden arama yapıp, kitaplara erişebiliyorsunuz. Ayrıca kitabın alınmaya müsait olup olmadığını da siteden öğrenmeniz mümkün.
Hadi sizde üye olup kitap okuma zincirine katılın.İsterseniz tavsiye eden olarak beni (berkem40) yazabilirsiniz.
sitenin adresi şöyle:
http://www.bookcrossing.com/home

Perşembe, Aralık 15, 2005

LEKELERI DOGAL YOLLARDAN CIKARIN

LEKELERİ ÇIKARMAK İÇİN
Yünlü, pamuklu, ipek kumaşlar için elinizin altındaki sihirli leke çıkartıcıyı biliyor musunuz? Kuru fasulyenin haşlama suyu, içine tuz katılmadığı taktirde mükemmel bir temizleyicidir. Bunu sakın unutmayın.
ALÇI LEKESI
Ilık sirkeye batırılmış bir bezle silin.
ALKOL LEKESi
Cilalı ahşap üzerinde: Lekeli yerleri bir mantar tıpasıyla silin veya terebentinle ıslatın, sonra parlatın.
Masif ahşap üzerinde: Eter veya benzinle temizleyebilirsiniz. Leke çok inatçıysa, çakmak benzinini deneyiniz.
ALTIN TEMiZLiGi
Bir litre suya 15 gr. sabun rendesi ve 100 gr. amonyak ilave edin. Temizlemek istediğiniz altın eşyalarınızı bu karışımın içinde 1/2 saat kadar bırakın. Sonra, soğuk suyla çalkalayın ve bir deri parçasıyla temizleyin.
ALÃœMINYUM TEMiZLiÄži
Kimi zaman alüminyum kaplarımız kirlenir ve lekelenir (özellikle bulaşık makinasında yıkadıktan sonra kararırlar). Bunların temizliği de kolaydır. İçinde kuzu kulağı pişirin veya süt kaynatın. Bozulan rengi eski haline dönecektir. Biraz zeytinyağı ile birkaç damla alkolü karıştırın ve yumuşak bir bezle alüminyum kaplarınıza sürün. Pırıl pırıl olacaklardır.
AMPULLERIN TEMIZLIÄžI
En iyi temizleyici alkoldür. Ancak ampulün yüzeyi pütürlüyse bir kesilmiş soğan parçasıyla silin, sonra nemli bir bezle temizleyin.. Ampulü temizledikten sonra ışığı yakmadan, üzerine bir iki damla parfüm sürün. Eviniz mis gibi kokacaktır.
AT KESTANESI
Elleriniz için:At kestanesi tozu ile ellerinizi yıkarsanız beyaz ve yumuşak olmalarını sağlarsınız. Çamaşırlar için: Özellikle beyaz çamaşırları at kestanesi suyuyla yıkarsanız kar gibi beyaz olurlar. Ayrıca, at kestanesiyle yıkanan çamaşırlar nemliyken ütülenirse kolalı gibi olur.
AYAKKABIDAKI LEKELER
SU LEKESI
Boyamadan önce vazelin sürün.
KÃœF LEKELERI
Bir beze gliserin sürerek lekeleri silin. Spor ayakkabilari benzine batırılmış, eski diş fırçasıyla temizleyin. Açik renk ayakkabilar üzerindeki lekeler benzine batırılmış bir bezle silinirse yok olurlar. Koyu renk ayakkabilar üzerindeki lekeleri alkole batırılmış bezle temizleyin. Lekeler yok olacağı gibi ayakkabılarınız pırıl pırıl gözükecektir.
Vernikli ayakkabilar için süt ve limon suyu en tesirli temizlik maddesidir.
Süet ayakkabilar.Süet ayakkabıların dökülen tüylerini kabartmak için onları, su buharına tutun. Sakın ıslakken fırçalamayın. İyice kuruyunca tel fırçayla fırçalayın.
Rugan ayakkabilar.Çatlamalarını önlemek için zeytinyağı veya vazelin sürün. Sıcaklık çatlamalarına sebep olacağı için serin yerde saklayın.
Kahverengi ayakkabilar.Rengini değiştirip siyaha boyamak isterseniz önce çiğ patatesle ovalayın sonra siyah cila sürün.
AYNA TEMIZLIÄžI
Aynanızı temizlemenin iki basit yolunu sıralayalım.
- Top haline getirdiğiniz gazete kağıdını, 2 ölçü su ve 1,5 ölçü sirke karışımına batırarak bununla aynanızı silin, sonra kuru bir bezle kurulayın.
-Yarıya kesilmiÅŸ çiÄŸ patatesle aynayı ovalayın. Sonra içine az  miktarda alkol katılmış suyla durulayın.
Sineklere karşı: Aynayı temizlediğiniz son suya alkol katarsanız sineklerin konmasını engellersiniz.
BALMUMU LEKESI
Lekeli yere bir kurutma kağıdı yerleştirip, balmumunu emmesi için üstünde sıcak ütüyü gezdirin.
BLUCINLERIN RENGI
Rengini devamlı olarak açılmasını istemiyorsanız, yeniyken içine bol miktarda tuz atılmış soğuk suda 12 saat kadar bırakın. Renginin belirgin bir sabitlik kazandığını göreceksiniz. BOYA
Kokusundan rahatsız olursanız:
Taze boya kokusunu yok etmek için iki çareden yararlanabilirsiniz.
-Boya kutusuna, litre başına 2 çorba kaşığı vanilya karıştırın.
-Veya boyadığınız odaya, içinde kesik bir soğan bulunan soğuk su dolu bir kap yerleştirin. Ekmek içiyle doldurulmuş bir tabak da aynı işi görecektir.
TEMIZLIÄžI
Oda duvarlarını temizlemek daima can sıkıcı işler arasında yer alır. Üstelik bu işin püf noktaları bilinmiyorsa?
- Odanın ortasına, kaynar su dolu bir kap bırakın. Kapı ve pencereleri iyice kapatın. Meydana gelecek buhar duvarları nemlendireceğinden temizlik işiniz oldukça kolaylaşacaktır.
- Mutfak duvarlarının temizliği için kullanacağınız sabunlu suya bolca tuz ilave edin. Böylece duvarlardaki yağ ve is lekelerini kolaylıkla çıkartabilirsiniz.
- Boyalı duvarlarınızı, iyice yıkayıp kuruttuktan sonra, nişastalı suya batırdığıız süngerle silin. Böylelikle bir sonraki temizlik işlemini kolaylaştırmış olursunuz.
PARMAK IZLERI
- Duvarın boyasına zarar vermeden bu sevimsiz parmak izlerinden kurtulabilirsiniz.
* İzleri kesilmiş patates parçasıyla ovuşturun.
* Parafine buladığınız bir bezle silerseniz parmak izlerinin çıktıklarını görürsünüz.
* CAM ÃœZERINDEKI BOYA LEKELERI
* Eğer lekeler küçükse, bunları jiletle kazıyarak çıkartabilirsiniz.
* Daha inatçı ve büyük boya lekelerini önce alkolle ıslatın, sonra jiletle kazıyın.
* KUMAÅž ÃœZERINDEKI BOYA LEKELERI
- Leke henüz oluÅŸmuÅŸsa, yani tazeyse en etkili temizleyici madde terebentindir.  
- Leke kurumuşsa, sabunlu suyla yıkayın ve birkaç saat bu suda bırakın. Boya iyice yumuşayınca bir bıçakla kazıyın, sonra terebentinle silin.
* BÖCEK ÖLÜLERI LEKE YAPMIŞSA*
- Beyaz çamaşırlar: Çamaşır suyuyla yıkayın.
- Renkli kumaşlar: Lekeyi ılık suyla ıslatın, sonra amonyaklı suyla fırçalayın.
* CEVIZ LEKESI*
Taze ceviz lekesinin ellerde bıraktığı sevimsiz lekeyi çıkarmak için pamuklu bir bez parçasını sirkeye batırıp lekelere sürtün. Sonra ellerinizi soğuk suyla yıkayın.
* CEZVEDEKI LEKELER*
Cezvenizdeki kahve lekelerini tuzla ovarsanız hemen çıkarlar.
* ÇAMAŞIRLAR*
Yeni çamaşırlar: Yeni çamaşırlarınızın apresini bozmak için, bunları sodalı veya tuzlu ılık suya batırın.
* Kaynatırken: Çamaşır kaynatırken oluşan buharı önlemek için, tülbent içine koyduğunuz defne yapraklarını kaynama suyuna atınız.
* Beyazlık: Beyaz çamaşırlarınızı kaynattığınız suya birkaç yumurta kabuğu atarsanız kar gibi beyaz olmalarını sağlarsınız.
* Sararmışsa: Çamaşırlarınızın kat yerlerinde oluşan sarı çizgileri yok etmek için, bunları çiğ sütle ıslatın. Güneşte kuruttuktan sonra yıkayın.
* Renk: Keten çamaşırlarınızın, nazik trikolarınızın, bluzlarınızın ilk günkü parlaklıklarını ve güzel renklerini devam ettirmek istiyorsanız, son durulama suyuna beyaz sirke ilave edin.
* ÇAMUR LEKESI* Hiçbir zaman elbiseyi hemen fırçalamayın. Çünkü çamur lekesi genellikle kuruyunca hafif bir fırçalamayla çıkarlar. Eğer leke çıkmamakta ısrar ederse, eşit miktardaki su ve sirke karışımıyla silin.
* ÇANTALAR*
Deri çantalar* Çantalarınızı cilalayarak yağmur lekelerine karşı koruyun.
* Eğer, bu kurala uymadınızsa ve yağmur çantanızda sevimsiz lekeler oluşturduysa, çantanızı kısa bir müddet kaynar su buharına tutun. Kurur kurumaz da, ihmal etmeden hemen cilalayın.
* Güderi çantalar* Rutubet, güderi çanta ve eldivenlerinizde küf izleri oluşturabilir. Fakat gliserinle fırçalarsanız bu kusuru yok edebilirsiniz.
* ÇAY*
Kumaş üzerindeki lekeler
* Beyaz kumaşta: Limon suyuyla silin. Sonra soğuk suyla durulayın.
* Renkli kumaşta : Taze lekeyi yumurta sarısını suyla karıştırarak ovuşturun. Leke eskiyse, gliserinli suyla silmeniz gerekir.
Halı üzerindeki lekeler: Eşit ölçekteki alkol ve sirke karışımıyla lekeli yerleri siliniz. ÇIMENTO LEKESI
Yerdeki çimento lekelerinin üzerilerine sıcak alkol sirkesi dökün.. Kuvvetli fırçaladığınızda yok olduklarını göreceksiniz.
ÇIKLET YAPIŞTIYSA
Kendimiz çiğnemesek de elbisemize her an bir çiklet yapışması olağandır. Çikletin yapıştığı yerin tam altına isabet eden yerine naylona sarılmış bir miktar buz koyun. Biraz bekleyin buzun soğutucu etkisiyle çiklet donar. Sonra bir fırçayla bu donan çikleti fırçalarsanız, hepsi yapıştığı yerden çıkar.
ÇIKOLATA LEKESI
Kumaş üzerindeki leke
* Çikolata lekesini temizlemenin en iyi yolu gliserinle ovuşturup yağ emici iki kağıt arasında bir müddet bırakarak yağının iyice emilmesini sağlamaktır.
* Eğer bu yeterli olmazsa ve lekelenen kumaş rengi bozulmayan cinsten ise lekeli kısmı suyla karıştırdığınız 90 derecelik alkolle silin.
Halı üzerindeki leke
Sabunlu suyla lekenin dış kısmından başlayarak içe doğru silin. Üzerine talk pudrası döküp bir müddet bekleyin. Süpürdükten sonra eşit miktarlardaki su ve alkol karışımıyla silin.
Etek ve Pantolondaki Parlaklıkların Giderilmesi
Kabuğu soyulmuş patatesi iyice yıkadıktan sonra ikiye bölün. Bu kestiğiniz tarafı kumaşın parlak yerine sürmeye başlayın. Birkaç kez tekrarladığınız bu işlemden sonra eteğinizi kurumaya bırakın. İyice kuruduktan sonra da bir fırçayla fırçalayın.. Kumaştaki parlaklıktan eser kalmadığını göreceksiniz.
Fondöten Lekesi
Elbisenize bulaşan fondöten leke bırakmışsa, bunu etere batırılmış bir bezle silin. Oluşan hare sabunlu suyla yıkanınca yok olacaktır.
Kan Lekesi
Hiç denememeniz gereken usul kan lekesini çıkartmak için sıcak su kullanmaktır. Lekenin pişerek daha fazla yerleşmesine yol açar sıcak su. Oysa bazı özel yollarla kan lekelerini kolaylıkla çıkartabilirsiniz.
-Beyaz kumaşlarda: Lekeyi oksijenli suyla ıslatın. Sonra sabunlu ılık suda yıkayın.
-Renkli kumaşlarda: Nişastayı suyla karıştırarak bir hamur yapın. Bunu lekeli yere sürerek kurumasını bekleyin. Sonra fırçalayarak temizleyin. Bir başka usul de aspirin tabletini azıcık suyla eritip lekeli yeri bununla örtmektir. İyice kuruyunca fırçalayarak temizlersiniz.
-Halıda kan lekesi: Lekeli yerleri beyaz sirkeyle ovuşturun.
KAHVE LEKESI
Leke henüz oluşmuşsa üzerine biraz tuz dökün.
Beyaz pamuklu kumaşta:Lekeyi sabunlu su ile çıkaramazsanız, oksijenli su ile silin. Bu da yeterli olmazsa çamaşır suyu kullanmaktan başka çareniz yok demektir.
Renkli kumaşta: Lekeyi çıkartmak için birkaç yol deneyebilirsiniz..
-Lekeli kısma biraz gliserin sürün ve ılık suyla durulayın.
Nazik kumaşlar için: Şu karışımı deneyebilirsiniz. Sıcak suya bir yumurta sarısı ve birkaç damla gliserin katın. Bununla lekeli kısmı silin ve ılık suyla durulayın.
Halı üzerinde: Lekeli yeri, eşit miktarlardaki alkol ve beyaz sirke karışımıyla silin.
Cilalı ahşap üzerinde: Oksijenli suyla silin. Sonra lekeli yeri cilalayın .
MERMER ÃœZERINDEKI LEKELER
Boyalı lekeler
Meyva, kahve, içki ve nikotin lekeleri içine birkaç damla amonyak katılmış çamaşır suyuyla ovuşturulunca yok olurlar. Sonra duru suyla silmeyi ihmal etmeyin.
Mürekkep lekesi
Birkaç damla amonyak ve %20 oranında oksijenli su karışımıyla lekeleri ovun. Kuruyunca mermerlerinizi yumuşak bir bezle parlatın.
YaÄŸ lekeleri
Mermer üzerindeki yağ lekelerini çıkartmak için benzin kullanın.. Ancak bu işi ateşten uzakta yapmayı sakın ihmal etmeyin.
Sararan mermerler:Sabunlu suyla silin. Sonra tuz katılmış limon suyuyla ovuşturun. Durulatıp kurutun.
PAS LEKELERI
Oksalit asit pas lekeleri için birebirdir. Bir kaşık oksalit asidi az miktardaki sıcak su içinde eritin. Buna batırdığınız bir bezle lekeli yerleri ovun.
Beyaz mermerler:Bol tuz ilave edilmiş limon suyuyla ovun. Bir fanila parçasıyla parlatın.
MEYVA LEKELERI
Beyaz kumaş üzerindeki leke:Lekeyi amonyaklı suyla yıkayın. Çıkmazsa, çamaşır suyu ilave ettiğiniz sabunlu suya batırıp lekeli kısmı ovuşturun.
Renkli kumaş üzerindeki leke
-90 derecelik alkol,
-Amonyak ilave edilmiÅŸ oksijenli su,
-Ekşimiş süt:
İki-üç saat leke üzerinde bırakacağınız ekşimiş süt, meyva lekesini çıkartacaktır. Renkli kumaş üzerindeki meyva lekelerini bu sıraladığımız malzemelerden elinizin altında bulunanı veya kolayınıza geleni ile temizleyebilirsiniz.
Sentetik kumaÅŸtaki leke
-Limon suyu
-Beyaz sirke
-Hafif amonyaklı su
Bu malzemelerden herhangi birisine batırdığınız bir pamuk parçasıyla lekeyi silin. Ancak bu işi yapmadan önce lekeli kısmın altına bir kumaş parçası koymayı unutmayın.
Yünlü ve ipekli kumaştaki leke
Lekeli kısmın altına su emen bir kumaş parçası yerleştirin ve Lekeyi beyaz sirkeyle silin. Eldeki lekeler:Ellerinizdeki meyva lekelerini sirkeyle yıkar veya silerseniz kolayca çıkarabilirsiniz.
MOBILYALARDAKI LEKELER
Boyalı mobilyalarda;Su lekeleri:Mantar tıpayla ovun.Sinek pisliği: Kahve telvesiyle lekeleri silin veya sirkeyle ovun.Şeker lekesi: Ilık suyla hafifçe sulndırılmış kahve telveleri kolayca temizler.
Cilalı mobilyalarda;Su lekeleri: Eşit miktardaki zeytinyağı ve 90 derecelik alkolü karıştırıp buna batıracağınız bezle ovuşturursanız lekeleri yok edebilirsiniz. Eğer mobilyanızın cilası hafif bozulduysa zeytinyağı ve sigara külü karışımına batırdığınız bir bezle daireler çizerek yenileyin cilasını. Sıcak tabak izi: Üzerine terebentin sürün ve kaynamamış ketenyağıyla ovun. Sonra temiz ve yumuşak bir bezle parlatın.
Mum lekeleri
Cilalı ahşapta: Bir karton parçasıyla kazıyarak mümkün olduğu kadarını çıkarın. Sonra sıcak suyla ovun. Eşit oranlardaki terebentin ve ketenyağı karışımına batırdığınız bezle lekeyi ıslatın. Kuruduktan sonra parlatın.
Vernikli mobilyada: Kartonla kazıdıktan sonra petrole batırdığınız bir bezle silin. Örtüde: Mumun koparabildiğiniz kadarını kaldırın örtüyü yıkayın. Kuruduktan sonra ütülerken mum lekesinin bulunduğu yeri iki kurutma kağıdı arasına koyun.
MÃœREKKEP LEKESI
Deri eşya üzerinde: Biraz limon suyuyla lekeyi fırçalayın.
Kağıt üzerinde: Lekeli kağıdın altına kurutma kağıdı koyun. Lekenin üzerine birkaç damla oksijenli su sıkın. Sonra kuru bir pamuk parçasıyla kurutun.
Kumaş üzerinde:
-Dayanıklı bir kumaşsa: Biraz limon suyu ve ılık sütle silin. Durulanınca leke yok olacaktır.
-Nazik bir kumaşsa: Leke kuruyunca, üzerine talk pudrası dökün. Kaybolana kadar fırçalayın.
-Beyaz çamaşırda: Hemen lekenin üzerine sulandırılmış hardalı yayın. Yarım saat kadar bekleyip, süngerle lekeli yeri yıkayın.
Mobilya üzerinde:
-Eğer leke tazeyse içine çiğ süt veya limon suyu ilave ettiğiniz sıcak su yeterli olacaktır.
-Leke eskiyse zımpara kağıdı ile kazıyın. Muntazam daireler çizerek mantar tıpayla parlatın.
PARMAKTAKI LEKELER
En etkilisi domates suyuyla ovmaktır.
Kırmızı mürekkep lekesi:Üzerine hardal sürüp birkaç saat öylece bırakın. Kırmızı mürekkep lekesinden sizi kurtaracak en iyi malzeme budur.
Nikotin:
Eldeki nikotin lekeleri
-Leke belirsizse biraz limon suyu ile ovuşturmak size yeterli olacaktır..
-Leke daha ciddiyse çamaşır suyuna başvurmanız gerekir.
-Leke oldukça koyuysa şu hamurdan yararlanın: Bir çorba kaşığı bikoarbonat dö sud, bir çorba kaşığı ponza taşı pudrası ve birkaç damla limon suyunu karıştırın. Bununla elinizi iyice ovuşturun.
KumaÅŸtaki nikotin lekesi:
Leke yok olana kadar 90 derecelik alkole batırdığınız bir bezle ovun.
Küllük üzerindeki lekeler
Yıkadığınız halde küllükteki lekeler çıkmadılarsa, bunları ince tuza batırdığınız bir mantar tıpayla ovun.
OJE LEKESI
-Aseton ile-Veya eşit ölçülerdeki alkol ve eter karışımı ile çıkartabilirsiniz. Her iki halde de lekenin altına 4-5 kat katlanmış beyaz bir bez koyun. Lekeyi silerken bu bez kirleneceğinden, kirin elbiseye geçmemesi için, kontrol edin ve lekenin altına bezin temiz kısımlarının kaydırın. Leke hemen çıkmazsa bu işlemi bir daha tekrarlayın. Sonra asetonu uçurarak leke bırakmasını önleyin.
OT LEKESI
Lekeyi ıslattıktan sonra üzerine eşit miktarda sofra tuzu ve kırımtartar serpin. Güneşte kurusun.
PAS LEKESI
Sentetik olmayan kumaÅŸlardaki lekeler:
-Tuzlu limon suyuyla ovuşturun. Sonra içine biraz amonyak katılmış suyla silin ve durulayın.
-Lekeli kısmı suyla ıslatın ve kaynar su buharına tutun. Kuzu kulağı ile ovun, sıcak su ile durulayın.
Sentetik kumaÅŸlardaki pas lekeleri:
Diğer kumaşlardan daha çok dikkat gerekir, en etkili çözüm lekeli kısmı biraz limonla ovmaktır.
RUJ LEKESI
-Ruj lekeli kumaşı etere batırılmış bir pamukla silmek ve bu işlemi birkaç kez tekrarlamak gerekir. Ancak bu işlemi yaparken ateşten uzakta durmakta fayda vardır. Eter çok yanıcı bir maddedir.
-Lekenin üzerine sabun sürün ve bir saat öyle bırakın. Sonra yıkayın.
-Üzerine pamukla oksijenli su damlatın. Sonra suyla durulayın.
SEBZE AYIKLARKEN ELLERDEKI LEKELER
Sebzeleri ayıklarken ellerde oluşan lekeler, ellerimizi yıkadıktan sonra bile temizlenmezler. Fakat portakal kabuğuyla ovarsak hemen kurtuluruz bu sevimsiz lekelerden.
SÃœT LEKESI
-Yıkanabilen kumaştaysa sabunlu bezle silin.
-Yıkanmaz kumaştaysa benzine batırılmış bir bezle bastırmadan silin. Elin hafif temasıyla benzini uçurun. Sonra ılık suda durulayın ve nemli bezle tersinden ütüleyin.
SU LEKESI
Bilirsiniz, su da leke yapar. İpekli ya da pamuklu kumaşlardaki su lekesini çıkartmak için lekeli yerleri bir bardak ya da şişenin dibiyle ovun. Fanilalarla yünlüleri ütülemek yeterlidir.
ÅžARAP LEKESI
Beyaz kumaÅŸta ÅŸarap lekesi:
-Kumaşı bir süre kaynamakta olan süte batırın sonra yıkayın..
-Örtünün üzerine dökülür dökülmez hemen tuz serpin. İlk yıkamada çıkacaktır. İnatçılık ederse, yıkama suyuna biraz çamaşır suyu katınız.
Renkli kumaÅŸta ÅŸarap lekesi:
Lekeli kısmı amonyaklı soğuk suya batırın.
Beyaz pamuklu örtüde:
Hemen lekeli kısmı beyaz şarapla ıslatın.
TENTÃœRDIYOT LEKESI
Leke yeni ise, alkol yararlıdır. Eğer eski ise, benzin vb. şeyler ya da oksijenli su kullanılır. TEREYAĞI LEKESI
Sentetik kumaşta: Sabunlu su yeterli olacaktır.
Pamuklu ve beyaz kumaşta: Yıkamadan önce kuru sabun sürtün.
Yünlü veya ipeklide: Talk pudrası ve tebeşir tozundan yararlanın.
TERLEME LEKESI
-Beyaz renkli elbiselerde: Asitoksalitle silin. Durulayın, sonra oksijenli su ile silin.
-Nazik kumaşlarda: Hafif amonyaklı veya limonlu su yeterli olabilir.
-Yünlü kumaşta: Kumaşı birkaç saat sirkeli soğuk suda bırakarak lekeleri temizleyebilirsiniz.
ÜTÜDE SARARAN ÇAMAŞIR
Sararan kısmı nemlendirin. Üstüne mısır nişastası serpin. Sonra yine bir bez aracılığıyla ütünüzle kurutun. Leke yok olacaktır. Bir başka yol da sararan kısmı oksijenli su ile ıslatıp, yine ütüyle kurutmaktır.
YAÄž LEKESI
Sıçrayan yağlar:Kızartma yaparken ne kadar dikkat etsek de tamamen engelleyemeyiz. Bunları temizlemek için en etkili temizleyici ispirtodur.
ZEYTiNYAGI LEKESi ni elbiseden çıkartmak için sakın su ya da kolonya kullanmayın. Hemen bir lokma ekmek içini yuvarlayıp lekenin üstünde gezdirin. Çıkacaktır.
YUMURTA LEKESI
-Yumurta lekelerini çıkartmak için suyu soğuk olarak kullanmanız şarttır.
-Genellikle sabunlu su yeterli oluyorsa da beyaz kumaşlarınız için biraz çamaşır suyu ilave edebilirsiniz.
-Kesik limonla lekeli yerleri ovun.
-Suda haşlayarak ezdiğiniz bir parça patatesle ovuşturun.
-İçinde çakıl bulunmayan nemli toprakla yumurta lekelerini silin.
ZAMK LEKESI
Çıkartmak istediğiniz lekenin altına su emici bir kumaş parçası koyun ve lekeli kısmı beyaz sirkeye batırılmış bir bezle silin sonra durulayın.
ZIFT LEKESI
Üstüne vazelin sürüp bir saat bekletmek sonra da lekeyi her eczaneden rahatlıkla bulabileceğiniz eterle silmeniz gerekmektedir.
    

Ä°ZMÄ°R'DEN SICACIK BÄ°R MERHABA!!!!!


Merhaba,
Bu sayfada biz hanımları ilgilendiren birçok şeyi bulabileceksiniz.Üstelik sık sık da güncellenecek.Her türlü öneri , yorum ,yemek tarifi ekleyebilirsiniz.Diğer sitelerim:WE-WOMEN WEB SİTESİ ve HULYA'NIN DİYET SAYFASI .Onlarıda ziyaret ederseniz sevinirim.En kısa zamanda görüşmek ümidiyle.

Çarşamba, Aralık 14, 2005

ELMALI KEK


Bu aralar çok sık yaptığım ve tarifini Sana'nın Kek ve Kurabiye Tarifleri kitabından aldığım bir elmalı kek tarifini buraya eklemek istiyorum.Kızım çok sevdiği için bizim evde 3-4 günde bir bu kek ve benzerleri pişiyor.Aslında bu tarifi ilk olarak ablam keşfetti ve bende onda yiyerek çok beğendim , çok da pratik ve ekonomik olduğu için (sadece 2 yumurta yetiyor) sık sık yapıyorum.Neyse lafı fazla uzatmadan tarifine geçiyorum.

Tarçınlı Elmalı Kek
Malzeme Listesi:
- 1/2 paket Sana yağı -ya da aynı miktarda sıvı yağla da güzel oluyor
- 2 adet yumurta (oda sıcaklığında)
- 2 su bardağı un
- 1 su bardağı toz şeker
- 1 çay bardağı süt (80 ml)
- 2 çay kaşığı kabartma tozu
- 1 paket vanilya
- İçi İçin
- 2 küçük boy elma
- 1 tepeleme yemek kaşığı toz şeker

- 1 çay kaşığı tarçın

Hazırlanışı

  • Fırınınızı 175°C ye ısıtın. Kare kek kalıbını yaÄŸlayın ve hafifçe unlayın.
  • Sana yağını eritin, soÄŸumaya bırakın.
  • Kabartma tozu, vanilya ve unu birlikte bir kaba eleyin.
  • Elmaların kabuÄŸunu soyun, rendeleyin. Bir tencereye ÅŸekerle birlikte koyun, elmalar hafif diri kalıncaya kadar orta ateÅŸte yaklaşık 5 dakika piÅŸirin. AteÅŸten aldıktan sonra tarçını ekleyip karıştırın ve soÄŸumaya bırakın.
  • Yumurtaları ve ÅŸekeri, derin bir kapta mikserin orta hızında 2 dakika çırpın.
  • EritilmiÅŸ, soÄŸutulmuÅŸ Sana yağını ve sütü ilave edin, 1 dakika daha çırpın.
  • ElediÄŸiniz unlu karışımı ilave ettikten sonra mikserin yavaÅŸ hızında 1 dakika çırpın.
  • PiÅŸirdiÄŸiniz elmayı keke ekleyip tahta kaşıkla karıştırın.
  • Kek hamurunu kalıba dökün.
  • Önceden ısıttığınız fırında yaklaşık 50 dakika piÅŸirin.
  • Fırından çıkartın.Ilık hale geldikten sonra kek kalıbından çıkartarak servis tabağına alın. SoÄŸuduktan sonra servis yapın.
  • Not: Kek için kullanacağınız yumurta ve yaÄŸ mutlaka oda sıcaklığında olmalıdır. Aksi halde kek iyi kabarmaz.